Cumhurbaşkanı Erdoğan Diyarbakır'da

Cumhurbaşkanı Erdoğan Diyarbakır'da

Vakıf Katılım

Erdoğan'ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:

"Değerli kardeşlerim, bu ne muhteşem ilgi. Bugüne kadar Diyarbakır'ı ben böyle görmemiştim. Bugün Diyarbakır bir başka. İstasyon Meydanı o da başka. Güzel de bir pankart açmışlar 'reis paradan 6 sıfırı sen attın 2023'te 6 sıfırı da biz atacağız.' Diyarbakır'ı özlemişiz. Sizlerin coşkusundan anladığım kadarıyla Diyarbakır'da bizleri özlemiş.

Amasra’daki şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Yaralılarımıza şifalar diliyorum. Bütün şehitlerin aileleri bize emanettir. O emanete de sonuna kadar sahip çıkacağız. Hiçbirinin mağduriyetine izin vermeyeceğiz. Başlatılan incelemelerin ardından olayda kusuru olanlar tespit edilirse onlarla ilgili her türlü işlemi yapacağız.

Biz yıllardır ne diyoruz? Biz yaratılanı yaratandan ötürü severiz. Ayrım yok. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız hep beraber Türkiye olacağız. Bizi bölenlere de fırsat vermeyeceğiz. Biz Diyarbakırlı kardeşlerimizden asla vazgeçmeyiz dedik ve yolumuzdan asla dönmedik.

Diyarbakır sembolü olduğu koca bir coğrafyayı ideolojik hezeyanların mezesi haline getirmek isteyenlere meydanı bırakmadık. Avrupa’dan Amerika’dan beslenen zehirli köklerini coğrafyamızın kalbine saplamaya çalışanlara eyvallah etmedik. Diyarbakır Anneleri’ni, Batı’nın şempanzelerine bırakmadık. Nerede insan hakları savunucuları? Bir kere gelip de Diyarbakır Anneleri’ni ziyaret ettiler mi?

Sur Kültür Yolu Festivali’nin tüm programlarıyla çok hareketli geçtiğini, Diyarbakır’a yakışan görüntülerle tamamlandığını biliyorum. Buradan tüm dünya ile tüm Türkiye ile altını çizerek paylaşmak istiyorum: Diyarbakır’ın rengi terör değildir, Başarıyla tamamlanan Sur Kültür Yolu Festivali’dir. Diyarbakır’ın rengi baskı zulüm, acı değildir, üreten istihdam eden fabrikalardır. Diyarbakır’ın rengi PKK’nın istismarı veya HDP’nin sapkınlığı değildir, bugün sergilediğimiz bu kardeşliktir, birliktir, beraberliktir. Diyarbakır’ın rengi bu şehrin halkını neredeyse zincirli kölesi gibi gören terör ve siyaset baronları değildir. Kökenine, inancına, medeniyetine sahip çıkan asil insanlardır.

Ey Diyarbakır, gel her güzelliği içinde barındıran rengine birlikte sahip çıkalım. Sen koskoca bir medeniyetin sembol şehrisin. Hazreti Ömer’in fethinden beri, 1383 yıldır bizim olan Diyarbakır’a göz diken iflah etmez. Göz dikenin iflah olmayacağı açıktır.

Ah Diyarbakır’ın dili olsa da ağızlarından demokratik siyaset lafını eksik etmeyenlerin nasıl emperyalistlerin kucağından hiç inmediğini anlatsa. Her nutuklarını hak, hukuk, özgürlük lafıyla bitirenlerin nasıl baskının, zulmün, kan emiciliğin dibine vurduklarını anlatsa. Sürekli Kürt lafı ederek Kürtleri sömürenlerin, sizlerin evlatlarının canı ve kanı üzerinden kendilerine ultra lüks hayat kuranların riyakarlıklarını anlatsa.

Kandil’e benim Kürt kardeşlerimin çocuklarını kaçıranlar onlar değil mi? Onlara oralarda zulmedenler bunlar değil mi? Her türlü tacizi yapanlar bunlar değil mi? 7 ay sonra yapılacak seçimlerde bunlara bütün bunların hesabını sormaya var mıyız? Yasin Börü evladımızı Diyarbakır caddesinde şehit eden alçaklar bunlar değil mi? İşte bunun hesabını Diyarbakırlı kardeşlerim Allah’ın izniyle soracaklar. Bugün bir kez daha görüyorum ki Diyarbakırlıların yaşadığı karanlık günler de geride kalmıştır. Şu anda Edirne Cezaevi’nde olan zatın Kürtlük ile alakası var mı? O adam Kürt değil. Ama Kürt kardeşlerimi sömürüyor. Eşbaşkanları var Kürt mü? O da değil.

Diyarbakır altyapısıyla, ekonomisiyle, kültürüyle, sanatıyla yüzünü geleceğe dönmüş şekilde yoluna devam etmektedir. Hamdolsun artık Diyarbakır artık huzurun şehridir. Sizlerin burada güvenle yaşayabilmesi için sadece Diyarbakır’ın huzurlu olması yetmez. Irak’ıyla, Suriye’siyle tüm bölgenin huzurlu olması gerekiyor. Biz ülkemizi Doğu’dan Batı’ya, Güneyden Kuzey’e bir huzur adası yapmak için çalışıyoruz. Bunu gerçekleştirmemize terör örgütleri ve onların iplerini elinde tutan emperyalist zorbalar engel olamayacak.

Biz bugüne kadar Diyarbakır’ı yaptığımız 57 milyar liralık kamu yatırımıyla her alanda geliştirmenin gayreti içinde olduk. Biz burayı bir kenarda bırakmadık. Batı’ya ne yaptıysak Doğu’ya Güneydoğu’ya da aynını yaptık.

Eğitimde tüm mahallelerimizi okullarla donattık. Son atamada seçmeli dersler için talep edilen tüm Kürtçe öğretmenlerimizin kadrolarını aştık. Sağlıkta tüm ilçelerimizi hastanelerle bezedik. İnşallah inşası süren Kayapınar Şehir Hastanesi’ni de sizlerin hizmetine sunacağız.

Sporda ülkemizin en modern statlarından birini Diyarbakır’a kazandırdık. Şehircilikte inşa ettiğimiz 20 binin üzerinde toplu konutla pek çok ilçemizi, mahallemizi adeta yeni baştan inşa ettik. Son kampanyamızla Diyarbakır’a 5 bin 570 konut, 450 sanayi sitesi ve 30 bin konutluk arsa daha kazandıracağız. Kura neticesinde arsaları kim kazanırsa onlar alacak. Eski stadın yerine millet bahçesi yapıyoruz. Kentsel dönüşüm çalışmalarına hızla devam ediyoruz. Ulaştırmada, 44 kilometrelik bölünmüş yol uzunluğunu 450 kilometreye çıkardık. Bugünkü açılışımızla çevreyolunu da hizmete alıyoruz.

(Diyarbakır cezaevi) Adalet Bakanlığı cezaevini tamamen boşalttı. Bugün itibarıyla cezaevi Adalet Bakanlığımızdan Kültür ve Turizm Bakanlığımıza devredildi."

Hibya Haber Ajansı